Sungurlu Mutlu Son

“Öyle görünüyor.” *** Bir kaç gün sonrasında, Miranda kendini çok daha iyi hissediyordu.  Sungurlu Mutlu Son Ricası üzerine, evliliklerinin ilk aylarında Turner’la paylaştıkları yatak odasına taşındı. Burada olmak ona rahatlık veriyordu, niyeti, kocasına gerçek bir evlilik istediğini göstermekti. Onlar birbirlerine aitti. Bu kadar sıradan. Sungurlu Mutlu Son Miranda hâlâ yatağa bağlıydı ama gücünü büyük ölçüde toplamıştı, yanakları sağlıklı pembe renklerini yine kazanmıştı.

Herhalde aşk buydu. Miranda önceden bu kadarını hiç hissetmemişti. Turner’ın iki cümlesinden birisi aşkıydı, Caroline her ikisine de o denli büyük bir aşk getirmişti ki, bu tanımlanamazdı. Olivia ile Leydi Rudland da Miranda’nın çevresinde pervane olmuşlardı fakat Turner karısını bütünüyle kendine saklamak istediği için onları çevreden uzak tutmaya çalışıyordu. Bigün, Miranda kısa uykusundan uyandığında Turner’ı yanında otururken buldu. “Tünaydın, ” dedi Turner. “Tünaydın mı?

Sungurlu Mutlu Son

Hakkaten o denli oldu mu?” Miranda dev gibi esnedi. “en azından öğleyi geçmiştir.” “Eskiden hiç bu kadar tembel biri değildim.” Sungurlu Mutlu Son “Sen bunu hak ettin, ” dedi Turner onu rahatlatırcasına, aşk dolu mavi gözlerinde ılık bir pırıltı vardı. “Her dakikasını.” “Bebek iyi mi?” Turner gülümsedi. Miranda her hitabının ilk dakikasında bu soruyu soruyordu. “Çok iyi. Ciğerlerinin çok güçlü olduğunu söylemem gerekiyor.” “Çok tatlı bir şey, değil mi?” Miranda başını salladı. “Tıpkı anası gibi.” “Ben o kadar tatlı değilim.”

Turner onun burnuna bir öpücük kondurdu. “Her yönünle sen çok tatlısın. İnan bana. Tadına baktım.” Miranda kızardı. “Sen uslanmazsın.” “Ben mutluyum, ” dedi Turner. “hakikaten de mutluyum.” Turner. Sesindeki tereddüdü duyduğu için eğildi ve ona dikkatle baktı. “Ne var aşkım?” “nasıl oldu?” “Ne demek istediğini anladığımdan kesin değilim.” Miranda ağzını açtı sonra kapattı, belli ki doğru sözcükleri bulmaya çalışıyordu. “iyi mi oldu da birden fark ettin…” “Seni sevdiğimi mi?” Miranda sessizce başını salladı. “Bilmiyorum. Sanırım başından beri içimdeydi. Yalnız onu göremeyecek kadar kördüm.” Miranda heyecanla yutkundu. “Bunu anlaman için ölüme bu kadar yaklaşmam mı gerekiyordu?” Miranda nedendir bilmiyordu fakat Turner’ın, aşkını onu kaybedecek noktaya vardığında fark etmesi fikri aklına yatmamıştı.